Zanlarımız
Zanlarımız, bir oluşun bizim yönümüzden bakışımızla görebildiğimiz kadarı ile ne olduğuna karar verdiklerimizdir. Bizim için gördüklerimiz o an için bize yetebilir ama her açıdan görememenin getirisi bize eksik algı ile eksik zan oluşturmayı getirir.
Hayatımızın bir yönü için oluşan eksik zan, bize hayatımızın gerçek fotoğrafından uzaklaştırır. Gördüğümüz bizim için var olan olur ve göremediğimiz alan ise bizim için varlığını kabul etmediğimizdir. Varlığını kabul etmediğimiz alan görünmek ister, var olduğunu kanıtlamak için yaşamımıza bambaşka yönlerden giriş yapmaya çalışarak kendini göstermeye çalışır. İşte bu bizim kendimize koyduğumuz hayat derslerinden öte bir şey değildir. Neyi görmekten kaçarsak yaşamda, o başka başka türlerde, formlarda ama yine aynı ana olgu içinde önümüze çıkar ve bunu fark etmezsek “Neden hep başıma geliyor?” diyerek yaşamımıza bizden başka herkesi suçlu ilan ederek kendi mahzunluğumuzda, kurban bilincinde yaşamı zindan ederiz.
BİRÇOĞUMUZA GÖRE YAŞAM ZANLARIMIZIN İÇİNDE KENDİMİZE ZİNDAN OLUR, ZANLARIMIZI HUZURA BAĞLAMAK ELİMİZDE. ZANLARINIZ HUZUR, YAŞAMINIZ MUTLU OLSUN.
ZANLARIMIZ
Hayatımızı zanlarımız üstüne kurarız. Yaşadığımız bir olayı veya konuyu kendi algımıza göre alır, onu kendi zanlarımız ile şekillendiririz. O konunun içindeki diğer kişilerin yaşadıkları ya da düşündükleri ne olursa olsun, biz onu kendi zannımız gibi kabul ederiz.
Sevgili Mevlana, “İnsanlar seni yanlış anladığında dert etme, duydukları sesin, aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir.” der. Düşünceler, olumlu ya da olumsuz olsun, ilk tesirlerini çıktıkları kaynaklara verirler. Eski atasözlerimizde ki gibi. “Keskin sirke küpüne zarar.” Peki neden?
Düşünceler bizde oluşurken ortaya çıkardıkları enerji direkt olarak ilk bize tesir eder.
Düşüncelerin ana kaynağı olan biz, içimizde bu düşünceye, bilincimizde bir yuva yapar orada besleriz. Bu besleme sırasında üretilen yeni düşünceleri de yaşama bırakırız. Yaşama çıkan bu düşünceler, düşüncenin ana nedenine ait kişilere ve olgulara yönelir. Vardıkları alanlarda da beslenerek tekrar bize dönerler. Bumerang etkisi olarak bilinen bu tesirlerle yaşam şekillenir. Düşüncelerimizi ve düşüncelerimizin ürettiklerini yaşadığımız bir hakikattir. Bu hakikatin farkında yaşamak belki bize yaşamı cennete dönüştürme şansını verebilir, ne dersiniz? Belki de cehennemi… Bu sizin seçiminiz.
