Yargı
Psikolojide yargılayıcı en üst benlik, süper egodur. Kültürün ve ahlakın temsilcisidir.
İd (Alt bilinç), Benlik (Ego), Üst Benlik (Süperego) Freud’a göre zihnin oluşum haritasıdır. Zihin haritamız, bu alt verilerimiz ile şekillenir.
İd, kişinin ilkel benliğidir. Hazzın doyumu ilkesine göre çalışır, açlık hissediyorsa doymalıdır. İd için aynı zamanda kişiliğin çocuksu tarafı da denilebilir. İd’i dengelemesi için egonun (Kişilik Savunma Mekanizması) devreye girmesi gerekmektedir.
Ego;uygun bir biçimde çevreye, yaşam biçimine, değerlere zarar vermeden İd’in fütursuzca isteklerini elde etmesini ya da bu durumu kontrol etmekle kendini görevlendirmiştir.
İd, görür ister. İstediğini alır. Ego “Dur! Alamazsın ancak karşılığını verirsen, alırsın.” der. İlkel dürtülerin belli bir sınırda durmasını sağlayan sınır görevlisi gibidir, Ego.
Ego, yaşam boyu algıladığı, öğrendiği tüm kalıp ve sınırları kendi İd’i üzerinde kullanan bir memurdur ama Süper ego üst makamdır ve İd’in yargı merkezidir. Haddini aşan İd’in isteklerini yargılar ve suçluluk duygularını tetikler. Süper egonun ilk yargıladığı kendi İd’idir yani ilk önce kendimizi yargılarız ve suçlu kıldığımız ilk kişi biz olurken egomuz hayatta kalabilmek için diğer kişileri göstererek “bak onlar dayapıyor.” diyerek suçluluk duygusuyla baş etmeye çalışır. Bu gösteriler öylesine yoğunlaşır ki, yargıç olma halini karakteristik hale çevirmeye başlayabilir.
Belli bir noktadan sonra Süper Ego, yargıç cübbesini üstünden çıkaramaz hale gelir. Kendince geliştirdiği zanlarıyla yargıcın çekicini, gördüklerini yargılamakla kullanmaya başlar. Bu ego için bir konfor alanı oluşturur çünkü artık dışardaki suçlularla o kadar ilgileniyordur ki, içerideki suçlu İd ile fazla ilgilenmez.
İşte bu yargı mekanizmamız bu hale geldiğinde artık haddini aşıyordur ve kendinden uzaklaşıyordur. Bu uzaklaşma insanlardan da uzaklaşmaya dönüşür çünkü çevresindeki insanlar tarafından da kabul ve sevgi görememeye başlar. Kendisi çevresini yargıladıkça yargılanmaya başlar ve bu onun canını yakar. Kendini yargılamaktan kaçarken artık çevresi tarafından yargılanıyordur. Hayatına kolay olmayan anlar çekmeye ve kontrolü dışında yaşam içinde olmaya başlar. Huzurlu bir yaşamda bunun dengeye alınması için, vicdan kavramını anlamak gerekir